KİM ENGELLİ? NEDEN SADECE BİR GÜN (!)



Klişe bir sözdür, “hepimiz engelli adayıyız.”

Aslında bu söz engelli sorununun temelini teşkil eder. Aslında engelli sorunu diye bir yaklaşım da yanlıştır. Maalesef bu söz çok kullanıldığı için biz de tekrarlamak zorunda kalıyoruz. Onlar sorun değil toplumun değerleri, gözbebeğimiz olmalıdır. Hem inancımız hem de kanunlarımız onlar için hayatı kolaylaştırmak kendilerini hiçbir koşulda eksik ve yetersiz görmemelerine sağlamak için en önemli rehberimizdir.

Engelliler konusu kesinlikle siyasetin dışında tutulması gereken vicdani ve insanı sorumluğumuz olarak kabul görmelidir. En azından kişisel olarak ben bu konuyu her zaman siyaset üstü tutar ve öyle yaklaşırım. Meslek hayatım boyunca hassas olduğum konular sıralamasında önceliği vardır.

Kimin ailesinde bir engelli kardeşimiz yok ki! Olmasa bile yarın için garantimiz var mı? Yaşamına son derece sağlıklı başlayan ama yaşadığı hastalık, kaza veya benzeri olaylarda kalan yaşamını engelli olarak tamamlamak zorunda kalan binlerce insan var?

Doğuştan gelen engel kadar yaşam koşulların bize getirdiği veya getireceği engelleri de hiçbir zaman unutmamak gerekir.

Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü!

Ben günleri takip etmekten hiç hoşlanmam.

Neden? Öğretmenler, engelliler, aşklar, evlilikler Vs. bir güne sığdırılacak konular mıdır? Yaşamın her anında o günler yanı başımız durur!

Engelliler Günü’nde onların yaşadıkları gerçekleri paylaşıp 364 gün unutalım mı?

Bugün hayatın içinden özellikle engelli kardeşlerimize yönelik onlarca sorunu yazabiliriz. Bugün farklı bir açıdan olaya yaklaşmak istiyorum.

Beğeniriz beğenmeyiz, oy veririz vermeyiz burası kişisel olarak hepimiz için geçerlidir. Ancak son 20 yılda engelliler için atılan adımları kimse yok sayamaz. Yeterli midir? Daha fazlası olmalı mıdır? Bunu da elbette tartışırız.

Rakamlar verelim:

2002 yılında 5.777 olan çalışan engelli memur sayısı, 2023 yılı itibarıyla 60 binin üzerine çıkmış.

Kamuya 12 bin engelli personel alınması için başlatılan çalışmalar son aşamaya getirilmiş.

Engelli çocuğu olan anneye erken emeklilik hakkı tanınması için çalışma başlatılmış.

Engelli aylığı bağlanması. Evde bakım ücreti verilmesi. Gelir verginde engel indirimi. Araç’ta ÖTV muafiyeti, Motorlu Taşıtlarda MTV Muafiyeti, Konutlarda Emlak Vergisi Muafiyeti, İthal Edilen Araç ve Gereçlerde Gümrük Vergisi Muafiyeti, Engelli kimlik kartı, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Engelli Yardımları, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları Engelli İndirimi, Şehirler Arası Otobüs Şirketlerinde Engelli İndirimi, THY’de, Telekomünikasyon indirimleri, özel sektör ve kamuda engelli kontenjanları, özel eğitim hakkı, özel taşıma imkanı,  MEB ve ÖSYM Sınavlarında Engelliler İçin Sağlanan Kolaylıklar gibi çok sayıda adımlar atıldı.

Bunu büyük bir iş başardılar diye yazmıyorum, yapılmasını yaptılar ve yapmaya devam edilmeli diye sıralıyor ve bu konuda atılan her başarılı adımı da yürekten alkışladığımı ifade ediyorum.

Dedim ya Engelli sorunları siyaset üstü bir yaklaşımla ele alınması gereken insanı ve vicdani bir çalışmadır.

Bu çalışmaya emek harcayan ve adım atan herkes siyaseti ne olursa olsun alkışlanmalıdır. Yerel yönetimler de bu konuda atılan çok sayıda örnek çalışmalar bulunuyor. Bunları şu veya bu partili diye ayırmak, ayrıştırmak yerine iyi örnekleri çoğaltmak Türkiye sathına yaymak gerekir.

Yarın siyaset sahnesi değişebilir, değişmeyebilir! Değişmeyecek tek şey orta yerde duran engelli sorunları ve bunları çözüm bulmanın yollarıdır.

Ben bu noktaya takılırım. Bu öğretmenler için de polisler için de Jandarma için, maden işçisi, kamu personeli, emekli için de aynıdır. Değişmez kural olmalıdır.

Devlet bunun için vardır.

Yardımlar yeterli düzeyde midir? Değil midir? Bu konu da neler yapılmalıdır?

Engelli kardeşlerimizi bugün dinleyip yarın unutmayalım yeterlidir.

Sorunlar çözülmek için vardır. Onları büyütmek, yapılan güzel çalışmalara kötü demek vicdansızlık, siyasi nezaketsizliktir.

Tüm kardeşlerimin bu özel günlerini sadece bugün değil her gün kutluyor onların sorunlarına sadece bir gün değil 365 gün kayıtsız destek verdiğimin de altını çiziyorum.

Onlar bizim gözbebeğimiz, öyle de kalmaya devam edecekler.