Yükseliş ve Çöküş devri !

YÜKSELİŞ, DURAKLAMA, GERİLEME VE ÇÖKÜŞ DEVRİ

Okullu zamanlarımızda ülkelerin tarihini öğrendiğimiz anlarda, derse başlamadan evvel konu başlıkları anlatılırdı.

Osmanlı Tarihini öğrenirken de öğretmenlerimiz zannederim genç beyinlere hitap ederken hafızalarda kalacak şekilde de anlatıp, öğretmeye özen gösterirlerdi.Bu arada emektar öğretmenlerimizde yaad etmeden geçmek istemiyorum. Halen yaşayanlara, sağlıklar ve huzur, yaşamını yitirenlere de rahmet diliyorum. Mekanları cennettir mutlaka.

Hafızalarımıza yerleşen ve kalıplaşan yükselme, duraklama, gerilme ve yıkılma devrimlerini ezberlemiştik adeta.

İmparatorluğunu uzun yıllar sürdüren, Osmanlı'nın devirlerini geçerken hangi metotla yükseldiği hangi gerekçelerle yükselişten, duraklama devrimi yaşadığı aşinadır. O an ki etkileşmenin sonraki evrelerinde gerilmeye doğru geçen zamanda herhalde yükselişi unutup, duraklama zamanına dahi razı olmuşlardır. Üstelik gerileme devrinden sonra çöküşü yaşayan koca imparatorluk yüz yıllarca sürdürdüğü hegemonyalarını hüsranla izlemişlerdir.

Bunların menfi, müspet sonuçlarını iyi analiz etmek gerekir. Şimdi gelelim Türkiye gündemine.

CHP' nin tek partili döneminin yükselişi, duraklama ve çöküşü Demokrat Partinin gelişiyle CHP ve Milli Şefin çöküşü Ankara'lı gazetecinin elinde miydi. Döneme damgasını vuran ve sonraki süreçte Karaoğlan namıyla anılacak Bülent Ecevit, yıllarca siyaset sahnesini bırakmayan Ispartalı Süleyman DEMİREL.

Demirel'in siyasi arenasına adete Milli Şefi deviren Karaoğlan'ın aniden çıkışı gibi çıkış yapan Turgut Özal uzun süren bir siyasi hayata yeni bir alternatif olan Özal'ın olmazsa olmazım tavırlarla start vermesi gözden kaçmayan ve tarihe geçen bir dönem oldu. Tabiki arada geçici ve emaneten görevde olan siyasi isimler vardı ama, konumuz imparatorluk, hanedanlık misali gitmemek üzere kurulan yapılanmalardı.

İşte bunların son örneğide kimilerinin cemaat kanadı olarak bildiği Milli görüş kökenli Necmettin Erbakan'la başlayan Milli görüş ekibi Selamet Partisi, Refah, Fazilet Partileri derken, bunların toparlanmasıyla Adalet ve Kalkınma Partisi ismiyle yeni bir imparatorluğun temeli atılmıştı.

Bu imparatorluk hızla değişim yaparak ani bir yükselişi geçmişti ki, işte bu yapılanmadaki AKP; geçmişteki yükseliş, duraklama, gerileme ve yıkılma (çöküş) zamanlarını unutup ani yükselişteki boş dönmesiyle duraklama devrini yaşadığını görememiştir.Çıkış yaptığı ani hızla bu sefer gerileme devrinide aşıp çöküşe geçmiştir.

Daha önceden çokca bahsettiğim üzere % 46 larla iktidara gelmeleriyle övünmemelerini anlatmıştım.

Marifet %46 larla gelmekse % 99 la iktidar olanların sonunu bilmesi gerekir demiştik.

Mussolini hitler ve saddam'ın % 90 larla geldiğini düşünürsünecek olursak AKP imparatorluğuda çöktü.ABD de icazetini yenilemeyen AKP, batdıkca batıyor.Çırpındıkca batıyor.Kılık değiştiriyor,yön değiştiriyor,kabine değiştiriyor,ama bu millet yemez artık.halk uyandı.foyalarını artık canlı canlı görüyor.Kuzu posta düştü,maskeleri düştü.Kurt oldukları ve çirkinlikleri artık alenen biliniyor.

Sorosların tezgahlarında, iktidarların kucağında, aldatmalarda, kandırmalarda olunmasın !

Ama yolun sonu göründü..

Şimdi "masa" devrilecek, "oyun" bozulacak!..

Çünkü halkımız uyandı..

Demokrasi, özgürlük, insan hakları, kardeşlik, sevgi, bilgi, akıl için birleşilmesi gerektiğini biliyor..

Hak, hukuk, adalet için..

Bizler varız artık, haber vermek, duyurmak, aydınlatmak için… entrika labirentlerini yıkmak, kirli oyunları bozmak, çevrilen dolapları gözler önüne sermek için buradayız.

Yüzlerdeki maskeleri indirmek için… karanlığın perdelerini yırtmak için buradayız..

Şimdi "kartlar" yeniden dağılacak, "roller" yeniden belirlenecek..

Çünkü; YÜKSELİŞ, DURAKLAMA, GERŞLEME DEVİRLERİ BİTTİ.ÇÖKÜŞ BAŞLADI..